Sevgililer Günü: Hangi “Sevgi Dili” ile “Seni Seviyorum” diyoruz?
Ne güzel bir duygudur SEVMEK… Kalpten sıcacık SENİ SEVİYORUM demek…
El ele BİR olarak HAYAT YOLCULUĞU deneyimlemek… Yolcuğumuzu SEVGİ ile keyiflendirmek…
Sevgiyi hissettiğimizde; sevgiye atılan adımlar koşa koşa sevgiliye gider…
Peki bize sevgiyi hissettiren nedir? Hiç düşündünüz mü?
Biraz bunu konuşalım…
Bize sevgiyi hissettiren bizim ona yüklediğimiz anlamlardır. Sevgiye yüklenilen anlam deyince aklımıza “çocukluğumuz” gelmelidir. Çünkü biz kelimeleri, durumları, olayları, hisleri anlamlandırmayı çocuklukta öğrendik. Nasıl sevildiğimizi anladığımızı da, nasıl seviyorum dediğimizi de çocukken düşüncelerimize ve davranışlarımıza kodladık. Daha sonra kendi “sevgi dilimizi” oluşturduk. Genel olarak buna “kendince” diyeceğim. Benim dilim de “Filizce” ve size Filizce ifade edeceğim…
Biraz çocukluğuma dönelim…
Sevgi dilimizi çekirdek ailemizde oluştururuz. Annemiz ve babamız ile olan iletişimden çıkarımlar yaparak sevgiyi algılar, sevdiğimizi göstermeye çalışırız.
Anneniz/babanız tarafından yeterince sevildiğinizi hissettiniz mi?
Anneniz/ babanız size sevgisini daha çok nasıl gösterdi?
Hangi davranıştan sonra anneniz/ babanız size; “Çünkü seni seviyorum.” dedi?
Hangi savunmada anneniz/ babanız size; “Seni sevmeseydim yapmazdım.” dedi?
Peki siz sevgilinize ona olan sevginizi gösterirken annenizi mi yoksa babanızı mı benziyorsunuz?
Onlarla aranızda kurulan sevgi dili, sizin sevgilinize sevginizi gösterme şeklinde nasıl bir etkiye sahip?
Bunları düşünüp bir kağıda yazmanızı öneririm. Anneniz, babanız ve sevgiliniz sütunu… Ben sevgimi onlara nasıl gösteriyorum? Onların beni sevdiğini nasıl anlıyorum? Bunları detaylı yazdığımızda durum bizim için daha çok netlik kazanacaktır.
Beğenilme, sayılma, ilgilenilme, kabul görme, onaylanma ve sevilme insanın en temel ihtiyaçlarındandır. Sevgilimiz ile sağlıklı ilişkiye devam edebilmemiz için bir insanın en temel ihtiyaçlarının karşılıklı olarak birbirinden karşılanması gerekmektedir. İnsan olma ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurarak yola çıkmamız için öncelikle Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ne bir göz atalım.
Krizin olmadığı durumlardaki ihtiyaçlarımızı ele alalım:
Sevgililikte ihtiyaç piramidimizi ele alalım:
1. Fizyolojik İhtiyaçlar:
Fizyolojik ihtiyaç dediğimizde içinde nefes alma, beslenme, uyku, seks, mutluluk, boşaltım yer almaktadır.
1. Baskı altında olduğumuzda, beynin bunu fiziksel olarak nefes alamıyormuş gibi yaşadığını biliyor muydunuz? Sevgilinizin üzerinde baskı kurarak ve hayatına müdahale ederek onu artık nefes alamayacak durumu getirirsek onun insan olarak en temel ihtiyacını sabote etmiş oluruz. Bu nedenle çiftlerin birbirlerinin alanlarına saygı duyması, birbirlerine sevgisini gösteririr.
2. Sevgilimizle daha çok vakit geçirmek için onun gece uyku saatini sabote etmek yine temel ihtiyacına müdahaledir. Bu nedenle sevgililerin birbirlerinin uyku saatlerine saygı göstermesi ve anlayışlı olması gerekir. Yaşam kalitemiz için uyku hormonumuz denge faktörüdür.
Yeni anne babalarda çocuk için gece kim kalkacak problemi sıklıkla yaşanır. Eşlerden biri diğerinin uyku ihtiyacına saygı göstermediğinde piramidin diğer basamaklarında akış kesilecektir. Çözümcül ve adil olmak bu zorlu süreci kolaylıkla geçirmenizi sağlayacaktır. Unutmayın öncelikli ihtiyaç kriz dönemlerinde değişkenlik gösterir.
3. Cinsellik ihtiyacı. Sevgililer birbirlerinin cinsellik ile ilgili arzularına olumlu yanıt vermelidir. İlişkilerde cinsellik temeldir. Evlilikte mutlu cinsellik evliliğin devamlılığını keyifli sağlamada temeldir. Sevgililikte, evlilikte cinsellik yaşamadığında kişiler arasındaki partner durumu, karı koca durumu şekil değiştirerek anne – oğul, baba – kız, asker arkadaşı, dost, kardeş ilişkisine dönüşür. O zaman aşk, tutku, erkek olarak görülme, kadın olarak arzulanma gibi ihtiyaçlar başkası tarafından karşılanmaya başlar. Aldatmanın temelinde cinsel yakınlık problemi yatar. Cinselliği reddeden kişi, partneriyle yakınlığı reddetmiş olur. İstenmeme ve reddedilme ilişkiyi sarsar.
2. Güvenlik İhtiyacı:
Sevgilimiz ile birlikte olduğumuz ortamın güvenliği
1. İş güvenliği (Her an işten çıkma endişesinin olmaması, para kazancının değişmemesi.)
2. Aile güvenliği (Aile içinde kabul görmesi, aile üyelerinin fiziksel veya psikolojik şiddete başvurmaması, sözel şiddet ve aşağılanmanın olmaması.)
3. Vücut güvenliği (Fiziksel şiddet ve fizik bütünlüğünün tehdit altında olmaması.)
3. Sevgi / Aidiyet İhtiyacı
Sevgilimizin 1. ve 2. basamak ihtiyaçlarında sorun var ise; beni duyma, görme ve anlamada boşluklar olacaktır. O nedenle sevgilimize sevdiğimizi gösterirken onun bunu görebilmesini engelleyen kendi alanındaki fizyolojik veya güvenlik ihtiyaçlarında problem var ise, benim sevgimi okumada zorlanabilir.
Sistemin keyifle işlediğini düşünürek gelelim sevgilimize SENİ SEVİYORUM demeye.
İşte şimdi sevgimizi gösterme zamanı…
Sevgilimize; sevgimizi ve aidiyet duygusunu nasıl hissettiririz şimdi buna bakalım:
1. Sevgilini “Takdir Ederek” ona “SENİ SEVİYORUM” diyebilirsin.
Yaptığı güzel şeyleri takdir etmek sevgilinizi ve ilişkinizi besler.
***Unutmayın ilişkiyi beslemek mi istiyorsunuz yoksa yemek mi (tüketmek)? Ne ekerseniz onu biçersiniz… Bu nedenle beslediğiniz bir ilişkide besleneceksiniz. Beslenme, doyum sonrası mutluluk getirir. Yemek ise tüketmek sonrası açlık…
Mesela sevgilinizle ilgili bir konuda onun değişim yapmasını istiyorsunuz. Onun iyi yaptığı kısımları övün. Diğer alan için onu eleştirmek yerine öneri sunun. Daha iyisi olması için öneri sunulmayan bir eleştiri karşı tarafa yapılmış bir saygısızlıktır ve ilişkiyi tüketir.
***Eleştiri ve aşağılama dilinden uzak durun. Kişinin güvenlik alanını ihlal ettiğinizdesize olan sevgisini tüketirsiniz ve istese de size sevgisini gösteremez.
2. Sevgilini “Cesaretlendirerek” ona “SENİ SEVİYORUM” diyebilirsiniz.
Sözel iltifatlarda bulunmak, sevgilinizi onaylayıcı sözleri ifade etmenin bir yoludur. Sevgiliniz, kendisini güvensiz hissettiği alanlarda sizin cesaret verici sözlerinizi bekliyor olabilir. Cesaret verme, duyguları sezinlemeyi ve dünyayı eşinizin gözüyle görmeyi gerektirir.
3. Sevgiline “sevgi dolu sevecen sözcükler” söyleyerek ona “SENİ SEVİYORUM” diyebilirsin.
Sevgi sevecendir. O halde, sevgiyi sözel olarak iletmek durumundaysak, sevecen sözler kullanmalıyız.
4. Sevgilini “ortam içinde destekleyerek” ona “SENİ SEVİYORUM” diyebilirsin.
Ailen ve arkadaşlarının yanında sevgilinin güzel özellikleri ile ilgili destekleyici cümleler kurmak onu onore edecektir.
5. Sevgilin ile arandaki sorunlar hakkında sır tutarak ona SENİ SEVİYORUM diyebilirsin.
Sevgilinle cinsel problemler yaşıyor olabilirsin. Konu ile ilgili bir uzmana beraber gidebilirsiniz. Ancak sevgilinle yaşadığın mahrem sorunları başka yerde anlatman aranızdaki güven ve sevgiyi tüketecektir. Bu konuda saygılı ve özenli davranmalısın.
Aranızdaki cinsellik dışında olan iletişim problemlerinizde de durum aynıdır. Arkadaşına veya aileye sevgiliyi şikayet etmek, onun bu davranışı tekrar etmesine neden olur. Aranızdaki problemler sizin ilişkinizin sırrıdır. Mahremiyetine özen göstermek ilişkide olan her yetişkin bireyin sorumluluğudur. Onu problemleri ile vurursan o da sana aynı şeyi yapacaktır ve soğuk savaş başlayacaktır. Burada da sorunu aşamazsanız bir uzmana danışabilir ve ilişkinizdeki iletişim ile ilgili destek alabilirsiniz.
6. Sevgilinle “kaliteli vakit geçirerek” ona SENİ SEVİYORUM diyebilirsin.
Telefonlardan uzak sohbet etmek, tüm dikkatininin onda olduğunu sevgiline göstermek Seni Seviyorum deme yollarından biridir. O nedenle beraber film de izleseniz, aktivite de yapsanız birbirinize odaklanarak sohbet etmeye özen gösterin.
7. Sevgiline “duygularından bahsederek” ona SENİ SEVİYORUM diyebilirsin.
İnsanlar, sevgilisinin onunla ilgili “güzel olan düşünce ve duygularını” bilmek ister. Bu konuda daha özenli olurlar ve motivasyonları yükselir.
8. Sevgiline “onun sevdiği hediyeleri alarak” ona SENİ SEVİYORUM diyebilirsin.
Hediye seçimi değerli ve de önemlidir. Sevgilinin ne sevdiğini bilerek ona hediye almak önemlidir. Aksi taktirde sevgilin “Hediye almış olmak için hediye aldı, bana almadı.” duygusuyla sana gelebilir. O nasıl hediyeleri sever, öğrenin. Kimisi Kinder sürpriz çikolata ile mutlu olurken, kimi gösterişli takı sever. Kimisi için sürpriz; bir tatil iken, kimisi için ihtiyacı olan eşyanın alınmasıdır.
9. Sevgiline “hizmet ederek” ona SENİ SEVİYORUM diyebilirsin
Sevgilinin neyi hizmet olarak gördüğü de önemlidir. Kimisi damacanadan sürahiye su koymayı, kimisi gömleğinin ütülenmesini, kimi bakkala gidilmesini, kimi kahvaltı hazırlanmasını hizmet olarak görür ve sevildiğini anlar. Unutmayalım; annelerimiz de bize sevgisini hep hizmet dili kullanarak göstermiştir. Bu çocukluğumuzdan beri herbirimizin yaşamında olan bir SENİ SEVİYORUM dilidir. Bu nedenle ilişkilerde birbirimize hizmet ederek birbirimizi mutlu edebiliriz.
10. Sevgiline “dokunarak” ona SENİ SEVİYORUM diyebilirsin
Fiziksel temas en önemli sevgi iletim dilidir. Sevgiyi de, heyecanı da, şehveti de, tutkuyu da, özlemi de, kızgınlığı da, yakınlığı da, uzaklığı da, küskünlüğü de, mutsuzluğu da iletir. O nedenle dokunurken özenli olmalı sadece sevgilimizin aklımızdaki güzel görüntüsüne, güzel hislerine, güzel anılara konsantre olarak ona dokunmalıyız.
Bazen el ele tutuşmak, bazen sarılmak, bazen omzuna dokunmak çok iyi gelir; yanındayım der. Güven ve aidiyet duygusunun pekişmesi için de dokunmak önemlidir.
Sağlıklı ilişkinin temeli, duygusal ilişkiden geçer. Duygusal ilişki ise güzel duygularla, dokunuşlarla başlar. Uzun uzun dokunuşlar, sevme ve okşamalar, öpüşmeler, birliktelikten keyif almaya neden olurken “kalpten seni seviyorum” der..
İzolasyon, bir evlilikte sevginin büyümesini engeller. Sevgilinize dokunun. Sevgi akışınız ilişkinizi dengelesin.
4. Saygı İhtiyacı
Birbirini seven ve seni seviyorum diyebilen, hissettiren sevgililer birbirlerine kolaylıkla saygı duyabilirler. Saygı duyulma; bireysel ve toplumsal alanlarda kişi için çok önemlidir. İlişkinin temelidir. Saygı bozulduğunda sevgi dilleri akmadığı için ilişki tükenir.
5. Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı
Kişi ihtiyaçları karşılandığında, ilişkide güvende olduğunda, sevildiğinde ve saygı gördüğünde potansiyelini yaşar. Mutlu ve huzurlu olur. Mutluluk ve huzur yayar. Denge hali, sağlıklı bir yaşamı getirir.
Son olarak; kendimizle bir çalışma yapalım ve içinde bulunduğumuz durumu değerlendirelim:
Son bir yılda, birbirinizin temel ihtiyaçlarını karşılıyor musunuz? Neleri, ne kadar karşılıyorsunuz? (10 üzerinden puanlama yapın)
Birbirinize nasıl seni seviyorum’u gösteriyorsunuz? Onun sevgisini nerede hangi davranışlarında arıyorsunuz? Bunları belirleyin ve sonra sevgilinizle konuşun. Sevgilinizle “Garry Chapman’ın Beş Sevgi Dili kitabını okumanızı ve üzerine konuşmanızı öneririm.
Birbirinizi mutlu etmek için önerilerinizi yazın ve birbirinize kocaman sarılın.